top of page
1x1_kerim_ayar_youtube.jpg

İstanbul’un tarih kokan sokaklarından Süleymaniye’de, eski adıyla Esnaf Hastanesi’nde dünyaya gözlerimi açtım. İstanbul’un o büyülü atmosferi, belki de hayatım boyunca sanata ve estetiğe olan ilgimi şekillendiren bir etkendi. Çocukluğum, bu kadim şehrin dar sokaklarında, camilerin gölgesinde, çarşıların renkli cümbüşü içinde geçti.

Okul hayatımı liseye kadar sürdürdüm ve sonrasında kendimi gözlük toptan piyasasında buldum. Uzun yıllar bu sektörde çalıştım, insanlarla iç içe olmanın, onların ihtiyaçlarını karşılamanın verdiği mutluluğu yaşadım. Ancak içimde hep bir tutku vardı: fotoğrafçılık. 2000 yılından beri hobi olarak uğraştığım bu sanat, zamanla benim için bir kaçış, bir tutku haline geldi. Objektifimden baktığım her kare, hayata dair yeni bir hikaye anlatıyordu bana.

2017 yılında radikal bir karar aldım. Artık tutkumu bir mesleğe dönüştürmenin zamanı gelmişti. Gözlük sektöründeki emeklerimi geride bırakarak, fotoğrafçılık ve video alanında kendimi geliştirmeye başladım. Bu geçiş, başta zor gibi görünse de, aslında yıllardır içimde biriken bir enerjinin dışa vurumu oldu. Teknolojiye olan merakım, bu alanda hızla ilerlememi sağladı. Fotoğraf makineleri, lensler, ışık teknikleri, video kurgu yazılımları… Her biri benim için birer oyuncak gibiydi.

Bugün, hala kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Her geçen gün yeni bir teknik öğreniyor, yeni bir projeye imza atıyorum. İstanbul’un sokaklarında, tarihi mekanlarında, insanların hayatlarında saklı olan hikayeleri görüntülüyorum. Bazen bir gün batımında, bazen bir düğün töreninde, bazen de sokakta yürüyen bir insanın yüzündeki ifadede buluyorum ilhamımı.

Bu yolculuk, benim için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Tutkuların peşinden gitmenin, hayallerinizi gerçekleştirmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Ve inanıyorum ki, bu hikaye daha yeni başlıyor…​​

ve ben.

bottom of page